09 Ekim 2018 - Salı

Adil Aktay İstifa Etmeli!..

Yazar - Selahattin Özbozkurt
Okuma Süresi: 12 dk.
Selahattin Özbozkurt

Selahattin Özbozkurt

-
Google News

Her fırsatta demokrasi ve özgürlüklerden söz eden CHP’de parti içi demokrasi sorunu yine gündemde.

Aslında işin doğrusunu söylemek gerekirse demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi konularda sürekli ahkâm kesen CHP’de gerçekten de parti içi demokrasi var mıdır?

Ya da soruyu şöyle soralım:

CHP hangi yerel ve genel seçimlerde başarılı olabiliyor?

CHP’nin sorunu işte burada başlıyor.

Çünkü alınmasınlar ama parti yönetimleri ellerinde bulunan ilçe, il yönetimleri, CHP genel yöneticileri ellerindeki bu güçlerini kendilerine yakın olanları aday göstererek korumayı ve partiyi ne pahasına olursa olsun ellerinde tutmayı yeğliyorlar.

Oysa CHP ne zaman partili üyelerinin nezdinde ön seçimle Milletvekili veya belediye Başkan adaylarını belirlemişse o seçimlerde başarı elde etmiştir.

Söz gelimi 2015 seçimleri…

2015 seçimlerinde üyelerin ön seçimle adaylarını belirlemiş ve CHP 11 Milletvekilinden 4’ünü kazanmış, 2018 genel seçimlerinde ise Mersin İl Başkanı ve Yönetiminin de önerisiyle(özellikle ilk 2 sıradaki adaylar) Milletvekili sayısı 13 olmasına rağmen CHP Mersin’den ancak 3 Milletvekili çıkarabilmiştir.

Mersin’de 24 Haziran seçimlerinde yaşanan bu hüsrana rağmen CHP Mersin İl Yönetimi neden başarısız olduğunun tahlilini ve özeleştirisini yapma gereksiniminde bulunmamıştır!

Oysa parti içi demokrasiden, özgürlükten yana olan sosyal demokrat partilerde ön seçimin olması elzemdir. Parti içi demokrasinin uygulandığı ülkelerde de bunun böyle olduğunu görüyoruz. Fakat CHP’de Milletvekili ve Belediye Başkan adayları, ön seçim olmayan il ve ilçelerde Genel Başkan ve O’nun uygun gördüğü sınırlı sayıdaki yönetici tarafından belirlenmektedir.

*          *          *

Parti üyelerinin kararlara doğrudan katılımcı olduğu ön seçim ya da eğilim yoklaması gibi uygulamalarda partiye son derece önemli bir dinamizm, güç ve çekicilik kazandırmaktadır. Bu yöntemle parti üyeleri kendi belirledikleri adayların peşinde daha sıkı bir şekilde yer almakta ve O’na ya da onlara seçim kazandırmak için var güçleriyle katkı vermekte ve kazandıklarında ise onu ya da onları denetleme hakkına sahip olmaktadırlar.

Şimdi gelelim Mersin’e…

Mersin tüm partilerin yönetmek için kazanmak istedikleri Türkiye’nin en çekici, en önemli kentlerinden birisi.

Mersin’de AK Parti, CHP ve MHP yerel seçimlerin en iddialı partileridir.

30 Mart 2014 seçimlerinde biraz adayının geç açıklanmasından, biraz açıklanan adayından ve biraz da parti içi ihanetten dolayı yerel seçimleri kaybetmiş ve MHP’nin adayı Burhanettin Kocamaz seçimi kazanmıştır.

Aslında 30 Mart yerel seçimlerinden önce CHP ön seçim veya eğilim yoklaması yapmış olsaydı o seçimi de çok rahat kazanabilecek bir durumda olabilecekti.

Şimdi bu kadar değerlendirmeden sonra gelelim önümüzdeki yıl yapılacak olan yerel seçimlere yönelik çalışmaları.

Bugünkü yazımızın konusu malum: CHP

30 Mart 2014 yerel seçimlerinden bu yana CHP’de Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak için aday adayı olarak sahaya çıkmış ve sahada sıkı bir şekilde çalışan birçok isim var. İstemihan Talay, Serdar Erkan, Selçuk Dereli, Vahap Seçer..

24 Haziran 2018 seçimlerine kadar Milletvekili olan Fikri Sağlar, Aytuğ Atıcı ve Serdal Kuyucuoğlu da Milletvekili olarak sahada çalışırken, Mersin Büyükşehir adaylığını da düşünen isimler olarak herkes tarafından biliniyorlardı.

Yıllarca devletin çeşitli kademelerinde görev almış Milletvekilliği ve Bakanlık yapmış İstemihan Talay gibi popüler bir isim ile SHP ve CHP’de Genel Başkan yardımcılığı, Genel Sekreterlik, Parti Meclisi üyeliği, Devlet ve Kültür Bakanlığı yapmış, 6 dönem Milletvekili olarak Mersin’i başarıyla temsil etmiş bir marka isim Fikri Sağlar’ın da içinde yer aldığı CHP’nin aday adayları “ADAY” olabilmek, partilerine seçim kazandırabilmek için sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmazken, CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay ne yapıyor dersiniz?

Adı geçen isimleri bir kenara bırakıp, kendisini aday yapabilmenin telaşı ve mücadelesi içine girip, aday adaylarına yönelik kimi zaman uyarıcı(!) kimi zaman sözüm ona yaşamları CHP ve sosyal demokrasi uğruna mücadeleyle geçen bazı isimlere ayar vermeye(!) çalışıyor.

İstemihan Talay aday adaylığını önce Mersin’de, sonra da Tarsus’ta açıkladı..Partilileri ve vatandaşlarla bir araya gelip, deyim yerindeyse gövde gösterisi yaptı.

Ardından Aytuğ Atıcı, Mersin il binasında Aday Adaylığını açıkladı ve saha çalışmalarına hız kesmeden devam etmeyi sürdürdü.

*          *          *

Gelelim Fikri Sağlar’a…

Fikri Sağlar geçtiğimiz hafta Mersin’de partililerin ve Mersin’de görev yapan gazetecilerin yoğun bir ilgi gösterdiği bir toplantıyla CHP’nin başta Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak üzere ilçe Belediye Başkan adayları ve Belediye Meclis üyelerini de parti üyelerinin oylarıyla ve hatta kentin değişik bölgelerine konulacak sandıklarda halk tarafından belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Fikri Sağlar hatta daha da ileri giderek bu yöntemi CHP’nin dışındaki partilerin de yapması gerektiğini, Mersin’de yaşayanların partilerinin adaylarının kim olacağına karar vermeleri gerektiğini dile getirdi.

Fikri Sağlar, aslında bir demokrasi kültürü örneği veriyordu.

Belediye Başkan adaylarını CHP’li partili üyelerin ön seçim veya eğilim yoklaması yapılarak belirlemelerini isteyen Sağlar, geçmişte Nurettin Sözen’in tek aday adayı olarak girdiği ön seçimden çıkıp, İstanbul’un efsane Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’ın karşısında büyük bir zafer elde ederek Belediye Başkanı seçildiği örneğini veriyordu.

Fikri Sağlar son derece deneyimli bir siyasetçi. Nerede nasıl konuşacağını bilen, siyasi makamlara bize göre doymuş olan son derece önemli bir siyaset adamı.

Düzenlediği Basın toplantısında Milletvekilliği ve Bakanlıkları döneminde Mersin ve Türkiye için neler yaptıklarını ve Mersin için geleceğe yönelik projelerini anlatan Sağlar’a Mersin Basını gerçekten de büyük bir ilgi göstermişti.

Mersin’in yetiştirdiği Mersinli ve Mersin için son derece önemli bir siyasetçi olan Fikri Sağlar, şimdi de önümüzdeki yerel seçimlerde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Mersin’e hizmet etmek, Mersin’i sadece Türkiye’de ulusal ölçekte değil, geçmişten bugüne gelen birikimleriyle uluslar arası arenaya taşımak istiyor.

Bunun için aday olması ve seçimi kazanması gerekiyor.

Ama aday olabilmek için partisinin başta Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak üzere, ilçe belediye başkan adaylarının ve belediye meclis üyelerinin partili üyelerin belirleyeceği ön seçim ya da eğilim yoklamasıyla belirlenmesini istiyor, öneriyor.

Bundan daha doğal ne olabilir ki?

Dahası birçok aday adayı da aynı şekilde ön seçim ya da eğilim yoklaması yapılarak adayların belirlenmesini istiyor.

Yalnız aday adayları mı? Hayır bazı ilçe başkan ve yöneticileri, bazı Milletvekilleri de ön seçim ve eğilim yoklaması yapılması görüşünü taşıyor…

*          *          *

Şimdi gelelim CHP Mersin İl Başkanı uzun yıllara dayalı dostluğum bulunan sayın Adil Aktay’a…

Adil Aktay’ın 1987 seçimleri öncesinde aktif siyasete başladığında kendisini bu konuda teşvik eden ve destek veren birkaç kişiden biriyim.

Siyasetin uzun soluklu bir maraton olduğunu, siyasette başarının doğru zamanda, doğru isimlerle, doğru adımlar atıldığı zaman başarıya ulaşacağını söyleyip, paylaştığım bir arkadaşım olan Adil Aktay, geçmişte Mersin ve Tarsus’ta Belediye Başkan adayı, Mersin’den Milletvekili adayı olmasına rağmen ne Belediye Başkanı ve nede Milletvekili seçilemedi.

CHP’nin son yaptığı Mersin İl Başkanlığına aday olduğunda kendisini ve ekibini destekleyen isimlerden birisi de, Aktay’ın “Mersin’de yaşayanlar adayını belirlesin şeklindeki” ön seçim ya da eğilim yoklamasını çağrıştıran bilbordlardaki afişlerinde CHP logosunun bulunamayacağını ve bu afişlerin bilbordlardan derhal kaldırmasını ihtar edecek kadar ileri gidebildiği Fikri Sağlar’dı.

Ne yani! Fikri Sağlar “Adayları, Mersinliler belirlesin” yerine “Uzaylılar mı belirlesin!” demeliydi.

Yani ömrünün dörtte üçünden fazlasını verdiği Cumhuriyet Halk Partisi’nde adayların Mersin’deki partililer tarafından ön seçim ya da eğilim yoklamasıyla yapılmasını çağrıştıran mesajından dolayı Fikri Sağlar, İl Başkanlığına kendisi ve arkadaşlarının da destekleyerek oturttukları Adil Aktay tarafından uyarılıyor!

Sayın Adil Aktay, CHP’nin adayını nasıl belirleyeceğine kuşkusuz karar verecek olan merci CHP Genel Merkezi’dir.

CHP Genel Merkezi ister merkez yoklamasıyla, ister eğilim yoklamasıyla, ister Hakim huzurunda ya da hakim huzurunda olmayan ön seçimle, ya da yapılacak olan anketlere göre adayını belirleme yetkisine sahiptir.

Ancak demokrasi ve özgürlüklerden her daim dem vuran CHP gibi, büyük önder Atatürk’ün kurduğu CHP’de adayın ön seçim ya da eğilim yoklamasıyla belirlenmesini talebinde bulunan, CHP, Mersin ve Türkiye için gerçekten de çok önemli bir isim olan Fikri Sağlar gibi birine böylesine anlaşılmaz bir tutumla vermek istediğiniz ayar ya da uyarı tarihe kara bir not olarak düşmüştür.

Sayın Adil Aktay; İl Başkan adayı olduğunuz zaman yerel ve genel seçimlerde( ki bir yıl öne çekilmişti genel seçimler 2019) Milletvekilliği veya Belediye Başkan adayı olmayacağınızı söylemiştiniz.

Ancak duyumlarımıza göre Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı veya burası olmaz ise Yenişehir Belediye Başkanlığına aday olmak istediğinizi son zamanlarda sıkça duyuyoruz. Hatta daha da ileri giderek yaptırdığınız anketlere kendi adınızı da koydurup, “Halk beni istiyor’ şeklinde sağda solda konuşuyormuşsunuz.

Ha, aday adaylığı düşünüyorsanız ortaya çıkıp cesur bir şekilde, “Ben aday adayı olmak istiyorum ve İl Başkanlığından istifa ediyorum’ demeniz gerekmektedir.

Siyasi etikte bunu gerektirmez mi?

Kendi adınızı da koydurup yaptırdığınız anket sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşın da sonuçları hep beraber öğrenmiş olalım!..

Evet sevgili dostum Adil Aktay; Ok Yaydan çıkmıştır…

Artık kapalı kapılar ardında değil, medeni bir şekilde İl Başkanlığı görevinden istifa ederek, “Ben Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı olacağım” demeniz gerekiyor.

Bu ukde zaten uzun yıllardan beri içinizde bulunuyordu…

İşte size fırsat…

İstifa edin ve aday adayı olun…

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
google.com, pub-4098627515605503, DIRECT, f08c47fec0942fa0