Haluk Bozdoğan ve Yeni Bir Kent Hikâyesi Yazmak

Selahattin Özbozkurt
-Bilenler bilir: İster siyasette, ister yaptığınız iş dalında kısaca hangi alanda olursanız olun ‘Duayen olmak” “Usta olmak” ayrı bir yetenek ister.
Eğer siyasi deneyiminiz yada mesleki tecrübeniz fazlaysa kimileri için “Duayen”, kimileri için “Usta” ve kimileri için ise “Ağabey” konumundasınızdır.
Bu tür sıfatları hak edenlerin sayısı ister sol cenahta, ister sağ cenahta olsun veya mesleki sektörlerde olsun çok fazla değildir.
Bu nedenle böyle insanların ister iş dünyasında, ister mesleki dünyasında, isterse de siyaset arenasında kendi alanlarında Bu nitelikleri taşıyanlardan bazılarını gazetecilik yaşamım boyunca tanıma fırsatı bulduğum için gerçekten kendimi şanslı sayıyorum.
Ustalık, Duayenlik, Ağabeylik... Bu sıfatları taşımak sanıldığı kadar kolay değildir. Bu tür insanların taşıdıkları sorumluluklar gerçekten son derece ağırdır.
Zaman zaman bu isimleri ve yaşadıklarını, içinde bulundukları konumları, konjöktürel durumlarını sizlerle paylaşma fırsatım oluyor. Bunlardan birisi de çoğunuzun bildiği gibi Tarsus’un geçmiş Belediye Başkanlarından olan Bedrettin Sarpkaya’dır.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısı için gösterdiği yoğun gayreti yakından görüp, takip eden ve takdirle karşılayan birisi olarak sayın Sarpkaya, yaşamını sol siyasete, sosyal demokrat dünya görüşüne adamış bir önemli siyasi aktördür.
Allah kendisine 1989-1994 yılları arasında Tarsus gibi son derece önemli bir kentin belediye Başkanlığı sorumluluğunu vermiş ve bu görevini layıkıyla tamamlama fırsatı bulmuştu.
1994 yerel seçimlerinde merkez solun üç parçaya bölünmesi ve malum bazı nedenlerden dolayı o seçimlerde bir önceki seçimde 2 bin dolayında oy almış bir partiye seçim bazı çevrelerce kazandırılmıştır.
Neyse konumuz elbette 1994 yerel seçimlerini değerlendirmek değil. Çünkü geçmişte bu seçimlerle ilgili çok sayıda haber yapan gazetecilerden birisiyim.
Yani “Dün, dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım”..
Siyasette kalıcı olmak çok önemlidir. Sarpkaya ve Sarpkaya gibiler siyasette kalıcı olan isimlerdir.
Çünkü siyasetten bir ikbal beklentileri yoktur. Tek istedikleri kendi partilerinin adaylarının kazanması için çalışmak, varsa sıkıntıların ortadan kaldırılmasını sağlamak ve kazanan adaylarının başarısına fikirleri sorulduğunda düşüncelerini aktarmaktır.
Tüm bunların yanında birde siyaset makamında oturduğu koltuğu doldurmakta çok önemlidir.
Sarpkaya ile sohbet ederken söz dönüp, dolaşıp doğal olarak Tarsus Belediyesini 25 yıl aradan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne kazandıran Dr. Haluk Bozdoğan’a geliyor.
31 Mart yerel seçimlerine “Kendi destanını kendin yaz” diyerek yola çıkan ve Aydınlığın kenti Tarsus’u oluşturmak için partisi, partilisi, ekip arkadaşlarıyla birlikte yola çıkan ve CHP’ne zafer kazandıran Dr. Haluk Bozdoğan, bu başarısıyla da aynı zamanda 2014 yerel seçimlerinin de rövanşını da almış oldu.
Hekimlik mesleğinde çocuğu, genci, yaşlısı, köylüsü, kentlisi, fakiri-fukarası herkesin kalbini fetheden ve “Halkın Doktoru” olarak efsane bir isim haline gelen Haluk Başkan, Tarsus Belediye Başkanı olarak yeni bir kent hikâyesi yazmak için yola çıktı.
Hekimlikte, insanlıkta, günlük yaşamında gösterdiği başarıyı siyaset dünyasında da göstermek durumunda bulunan Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan’ın 1.5 aylık dönemini değerlendirirken, sol siyasetin duayen ismi Bedrettin Sarpkaya son derece umutlu konuşuyor.
“Bakın CHP’nin deneyimli bir ismi, bir ağabeyi olarak söyleyebilirim ki Haluk Bozdoğan, son derece iyi niyetli, dürüst ve yüreği Tarsus’a hizmet için çarpan, çağdaş Tarsus’u halkla birlikte kurmak için gecesini gündüzüne katarak çalışan bir arkadaşımız. Takdir edersiniz ki CHP 25 yıldır Tarsus’ta yerel yönetimde değildi. Tarsus’a hayat verecek projeleri ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, yerinde dokunuşları ve hayata geçireceği projeleriyle, üreten ve ürettikçe kalkınan, kalkındıkça da halkın refah düzeyini arttıran, yaşam kalitesini yükselten bir kent modeliyle Tarsus’u Türkiye’nin çekim merkezi yapabilecek bir yapıya ve özelliklere sahiptir” diyor.
Ekonomiye, sanata, bilime, felsefeye, üretime, çocuğa, kadınlara, yaşlılara, engellilere; kısaca hayata dair, gelişmeye, teknolojiye, kalkınmaya, tarihe ve turizme dair her alanda 10 bin yıllık tarihi bir kentin ve bu kentte yaşayanların gelişmesine ve kalkınmasına dair projeleri, hedefleri ve bunlarında ötesinde yeni bir “Kent Öyküsü” yazmaya hazır olan Başkan Dr. Haluk Bozdoğan’ın, kent setetiğinden tutun, sanat ve bilimin büyüsüyle yoğrulmuş bu tarihi kente hiç durmaksızın, sürekli hareket halindeki bir hayatın satırlarında yürek, zekâ, yetenek ve başarıyı yakalayacağına inanıyoruz.
Belediye Başkanı seçildikten sonra artık sadece CHP’lilerin, yada kendisine oy verenlerin Belediye Başkanı olmaktan çıkarak 350 bin nüfuslu Tarsus’un ve Tarsus’ta yaşayan herkesin Belediye Başkanı olan Dr. Haluk Bozdoğan, 45 günlük uygulamalarıyla artık particilik yerine, tüm Tarsuslular’ı kucaklayan bir belediyecilik anlayışıyla hareket ediyor.
Dr. Haluk Bozdoğan, idealleri için mücadeleden yılmayan bir siyasi aktör. Onun başarısı Tarsus’u bırakın sadece Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri yapmayı, Saint Paul gibi Tarsuslu bir değere, 7 Uyurlar gibi tüm dinlerin kesiştiği bir kent olan Tarsus’u bir dünya kenti haline getirebilir.
Gözlemlerimiz şimdilik bu kadar..Devam edeceğiz...
Çünkü Tarsus hepimizin ortak paydasıdır.
Çünkü Tarsus hepimizin geleceğidir.
Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan ve çalışma ekibine başarılar dileriz...