28 February 2021 - Sunday

CHP'de Zafer&İç Kavga&Uyarı!

Yazar - Selahattin Özbozkurt
Okuma Süresi: 7 dk.
Selahattin Özbozkurt

Selahattin Özbozkurt

-
Google News

 

Meşhur bir fıkradır… Ama gerçeklik payı da çoktur.

Cehennemde kazanların başında birer zebani.. Kazanda kavrulanlardan başını uzatan olursa zebani elindeki sopayla onları aşağıya geri itermiş.

Kazanın birinin başında ise zebani yokmuş. Nedenini sormuşlar. “Onlar Sosyal Demokratların bulunduğu kazan. Başını yukarı çıkarmak isteyenleri kendileri aşağıya çekiyorlar!”

Şimdi saadete gelelim…25 yıl aradan sonra CHP Tarsus’ta seçimi kazandı.

Bölünmüşlük, iç çekişmeler, kendisi Sosyal Demokrat-Solcu diye tanımlayan CHP’de 25 yıl boyunca sağlanamayan sağduyu hep seçim kaybettirdi.

31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde estirilen “Mart’ın sonu Bahar” sloganıyla yola çıkan CHP, 25 yıl aradan sonra Tarsus’u, Ankara’yı, İstanbul’u, Adana’yı, Hatay’ı geri aldı.

Tabi bizim konumuz Tarsus…

25 yıl sonra kazanılan Tarsus Belediyesi’nin Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan ile CHP Tarsus ilçe teşkilatı arasında sürekli sürtüşme yaşandı.

2014 yerel seçimlerinde kendisini Tarsus Belediye Başkan adayı yapan Ali İlk başkanlığındaki ilçe teşkilatı ile mevcut ilçe Başkanı Ozan Varal ile vede İl Başkanı Adil Aktay’la da yıldızları bir türlü barışmayan Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan neden böyle yapıyor?

25 yıl Tarsus’taki yerel iktidardan mahrum kalan CHP, seçimi kazanınca herkes bayram yapmıştı.

Partili partisiz herkes CHP’nin kazandığı bu zaferi birlik ve beraberlik içinde (parti teşkilatları, belediye başkanları ve milletvekilleri) 10 bin yıllık tarihe sahip bu kadim kenti çağdaş hizmetlerle taçlandırılmasını umuyordu.

Ancak gelin görün ki kazanılan bu zafere rağmen Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan ile CHP Tarsus ilçe teşkilatı, Mersin İl Teşkilatı, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’li bazı Milletvekillerinin arasında birliktelik sağlanması gerekirken, Başkan Bozdoğan bir ölçüde onlara karşı nedendir bilinmez bir cephe oluşturdu.

Kanaatimce ve de birçok CHP’li dostumun kanaati odur ki gerek kadrolaşma ve gerekse il ve ilçe örgütleri, milletvekilleri ve büyükşehir belediye başkanı ile birlik ve beraberlik içinde hareket etmeyişinin altında yatan konuların başında Bozdoğan’ın parti içindeki kimi çevrelerce CHP Parti kültüründen gelmediği yönündeki anlayışından kaynaklandığı öne sürülüyor.

Bu tezi savunanlara göre CHP parti kültüründen gelen bir siyasetçinin parti teşkilatlarıyla arasının bu denli açık olma ihtimali oldukça zayıf görülüyor. Tabi bu arada Başkan Haluk Bozdoğan’ın da bu gidişat konusunda nelerden şikayetçi olduğunu dikkate almak gerekir diye düşünüyorum.

Karşı taraftan yani gerek Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı, gerek CHP Tarsus ilçe teşkilatı yada il teşkilatı ile Bozdoğan arasında ortaya çıkan bu sıkıntı CHP camiasında büyük üzüntü yaratıyor.

Hal böyle olunca gerek il ve ilçe seçimlerinde, gerek belediye meclis toplantılarında, gerekse alınacak kararlar ve uygulanacak projelerde sıkıntılar yaşanması kaçınılmaz hale geldi.

Sıkıntılar, iç çekişmeler, sen-ben kavgaları, kısır çekişmeler, birbirleriyle aynı dilin konuşmak istenmemesi çekişmeler ve kırgınlıkları adeta “Kördüğüm”e dönüştürdü.

Gün geçmiyor ki Tarsus Belediye Başkanı ile Meclis üyeleri, İlçe Teşkilatı, İl teşkilatı, Büyükşehir Belediye Başkanı arasında bir sorun yaşanmasın.

31 Mart seçimlerinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Tarsus Belediyesinde taşlar bir türlü yerine oturtulmuş değil.

CHP’yi 25 yıl aradan sonra tekrar yerel iktidara taşıyan partinin emekçileri dışlanmış, işe alınmalar arasında sıkıntılar had safhaya ulaşırken, özellikle belediyenin kilit noktaları denilebilecek makamlara getirilenlerin de ne gibi liyakata sahip oldukları tartışılmaya devam edilmektedir. Sormak gerekir ihtiyaç sahibi partilileri açken ve iş ararken, onların dertlerine derman olmamak ne denli doğrudur? Partinin emekçi garibanları yerine ekonomik durumları iyi olan, ailesinin ekonomik durumu iyi olanların işe alınmaları hangi hak ve adaleti savunmaktır? İşlerine lüks araçlarıyla gelenlere istihdam yaratmak, doğal olarak partinin garibanların da tepkilere yol açıyor. 

Parti teşkilatları (il ve ilçe), Büyükşehir Belediye Başkanı, Belediye Meclis üyeleri ve Milletvekilleri ile çekişme halindeki, sürtüşme halindeki Tarsus Belediye Başkanı ile bu kopukluğun parti büyükleri tarafından bir an önce, ivedilikle giderilmesi gerekmektedir.

CHP Tarsus’ta seçimi kazanmış ama bu zaferin sevincini sadece seçim gecesi yaşayabilmiştir.

Gelinen süreçte her gün iç çekişmelerin yaşandığı bu durumdan bir an önce kurtulunması gerekmektedir.

Tarsus Belediyesi ile parti teşkilatlarında yaşanan bu çekişmelerin sona erdirilmesi için naçizane önerim partinin akil insanlarının devreye girmeleri ve bu çekişmeye bir an önce son verilmesini sağlamalarıdır.

Geçtiğimiz günlerde kadim dostum Seyfi Zeyrek sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımında bu zorlu sürecin sona erdirilmesi için 1989-1994 döneminin kentin alt yapı hamlelerini başlatan eski Belediye Başkanı Bedrettin Sarpkaya’yı bu kritik görevi yerine getirmesi önerisinde bulunmuştu.

Doğrudur... Bende aralarında CHP'nin deneyimli isimleri Devlet ve Kültürn eski Bakanı Fikri Sağlar, Tarsus eski Belediye Başkanı Bedrettin Sarpkaya, Ali Oksal, Alptekin Eser, Ramazan Avşar, Edip Özgenç, Necdet Aşkın, Nilgün Nokay Yılmaz (isimleri çoğaltmak mümkün) gibi partide daha önce ilçe başkanlığı ve il yöneticiliği, belediye meclis üyeliği yapmış parti büyüklerine de buradan bir çağrıda bulunmak isterim.

Sahi bu partinin büyükleri, akil insanları.. Sizler ne zamana kadar bu çekişmeler karşısında sessiz kalacaksınız?

İster inanın, ister inanmayın ama bu gidişatın sonu çok ama çok kötü olabilir…

Eğer bu iç kavga sona erdirilmez ise 3 yıl sonra seçimi kazanmak hayal olacaktır.

Gelin yol yakınken bir araya gelin ve herkes eteğindeki taşları döksün ve barış sağlansın.

Aksi takdirde enkazın altında hepiniz kalıp, ezileceksiniz. Eğer önlem alınmadığı, yani barış sağlanmadığı takdirde 25 yıl sonra kazanılan seçimi sittin sene sonra belki kazanırsınız…

Ha birde şunu sakın unutmayın, meşhur Atasözümüz var ya onu da UYARI niteliğinde hatırlatmak isterim:

“Kavgalı eve kız, kavgalı partiye oy vermezler”

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
ss